Felsefi
bilgide bilimsel bilgi de var olan bir şeyin bilgisidir. Bu var olan şey
inorganik (taş, toprak, su), organik (bitki, insan, hayvan), ruhsal (düşünme,
anlama), ideal (sayılar, değerler) bir şey olabilir. Bütün insan bilgisinin tek
bir şeyin bilgisi olması, felsefi bilgi ile bilimsel bilgiyi birbirine bağlar.
Var olanı inceleyen felsefe dalına varlık
felsefesi denir.
Varlık felsefesinin konusu varlıktır. Varlık
(etre) var olan her şeydir. Bu anlamda varlık, insan bilincinin dışında,
ondan bağımsız olabileceği gibi, insan bilincinin içinde, ona bağımlı da
olabilir. Varlık, türlerine göre de farklılık gösterir. Günlük yaşamda
algıladığımız nesnelerin var olduğunu tartışmasız kabul ederiz. Örneğin;
okul binası, erik ağacı, kedi insan bilincinin dışında, ondan bağımsız olarak
vardır. Bunlar gerçek (reel)
varlıklardır. Oluşun ve değişmenin egemen olduğu bu varlık türü gerçek varlıktır. Gerçek varlık, gerçekliğini nesnelerden, olaylardan, kişilerden alan
şeydir; uzayda bir yer tutar; zaman içinde değişir ya da yok olur. Örneğin;
erik ağacı kışın yapraklarını döker, baharda yeniden çiçek ve yaprak açar; zamanı
gelince de kuruyup yok olur.
Varlığın diğer bir türü de insanın zihnine bağlıdır. Bu varlık türü duyularla algılanamayan, uzay ve zaman dışı olarak ve gerçekliği bulunmayan şeydir. Düşünsel ya da ideal varlık adı verilen bu varlık türünde oluş ve değişme söz konusu değildir. Düşünsel varlıklar hep kendi kendileriyle aynıdır. Nitekim yedi rakamının ya da ‘pi’ sayısının elle tutulur, gözle görülür bir gerçekliği yoktur. Bunlar değişmez, hep aynı kalırlar. Yedi rakamı ya da pi sayısı için ne geçmiş ne de gelecek vardır. Ama bunlar da varlığın bir türüdür.
Gerek gerçek gerekse düşünsel olsun, varlığın en genel ve en temel özelliklerini soruşturan felsefe dalına varlık felsefesi denmektedir. Bu felsefe dalı öncelikle ‘varlık var mıdır, varsa nedir?’ sorusuna yanıt arar. Genel olarak varlığın özünü, yapısını, türlerini ve biçimlerini araştırır.
İnsanda hem dış dünyadaki cisimlerle ilgili düşünceler hem de fiziki bir dünyanın var olduğuna inanma yönünde bir eğilim vardır. Bu eğilimin nedeni insanın kendisi, Tanrı ve dış dünyadaki cisimler olabilir. Birinci olasılığa göre fiziki dünyadaki cisimlerle ilgili düşünceleri insan kendisi yaratmış olabilir. Bu durumda düşüncelere karşılık gelen cisimler gerçekte var değildirler. Ancak böyle olamaz. Çünkü insanda kendi deneyimini istediği gibi oluşturabilme gücü yoktur.
İkinci olasılık dış dünya, var olmadığı halde insandaki cisimlerle ilgili düşünceleri Tanrı’nın yaratmış olabilmesi olasılığıdır. Ancak Tanrı’nın böyle bir gücü olduğu halde bu gücü insanları aldatmak için kullanmaz. Bu, onun mükemmelliğiyle uzlaşmaz.
Varlığın diğer bir türü de insanın zihnine bağlıdır. Bu varlık türü duyularla algılanamayan, uzay ve zaman dışı olarak ve gerçekliği bulunmayan şeydir. Düşünsel ya da ideal varlık adı verilen bu varlık türünde oluş ve değişme söz konusu değildir. Düşünsel varlıklar hep kendi kendileriyle aynıdır. Nitekim yedi rakamının ya da ‘pi’ sayısının elle tutulur, gözle görülür bir gerçekliği yoktur. Bunlar değişmez, hep aynı kalırlar. Yedi rakamı ya da pi sayısı için ne geçmiş ne de gelecek vardır. Ama bunlar da varlığın bir türüdür.
Gerek gerçek gerekse düşünsel olsun, varlığın en genel ve en temel özelliklerini soruşturan felsefe dalına varlık felsefesi denmektedir. Bu felsefe dalı öncelikle ‘varlık var mıdır, varsa nedir?’ sorusuna yanıt arar. Genel olarak varlığın özünü, yapısını, türlerini ve biçimlerini araştırır.
İnsanda hem dış dünyadaki cisimlerle ilgili düşünceler hem de fiziki bir dünyanın var olduğuna inanma yönünde bir eğilim vardır. Bu eğilimin nedeni insanın kendisi, Tanrı ve dış dünyadaki cisimler olabilir. Birinci olasılığa göre fiziki dünyadaki cisimlerle ilgili düşünceleri insan kendisi yaratmış olabilir. Bu durumda düşüncelere karşılık gelen cisimler gerçekte var değildirler. Ancak böyle olamaz. Çünkü insanda kendi deneyimini istediği gibi oluşturabilme gücü yoktur.
İkinci olasılık dış dünya, var olmadığı halde insandaki cisimlerle ilgili düşünceleri Tanrı’nın yaratmış olabilmesi olasılığıdır. Ancak Tanrı’nın böyle bir gücü olduğu halde bu gücü insanları aldatmak için kullanmaz. Bu, onun mükemmelliğiyle uzlaşmaz.
yeni_microsoft_office_word_belgesi.docx | |
File Size: | 12 kb |
File Type: | docx |