Varlık var olan dediğimiz şey toprak, petrol, masa gibi maddesel; bitki, hayvan, insan gibi canlı; algılama, düşünme, anımsama gibi ruhsal ya da matematik sayılar, geometrik şekiller, fikirler, değerler gibi düşünsel bir şey olabilir. Nitekim yer ve yaşam bilimlerini kapsayan doğa bilimleri oluş içinde olan, değişen, teklik bakımından farklılık gösteren yani bireyleri tam tamına benzer olmayan gerçek varlıkları incelerken; matematik ve mantık gibi formel bilimler doğada bulunmayan, duyu organlarınca algılanamayan, yalnızca düşüncede var olan şeyleri konu edinirler. Varlık, hem bilimin hem de felsefenin konusudur. Ama bilimle felsefenin varlığa bakış açıları farklıdır.
Bilime göre varlık: Tüm bilimlerin araştırma alanı var olan şeylerdir. Bilim, varlığın var olup olmadığını tartışmaz. Örneğin astronomi gök cisimlerinin, fizik doğa olaylarının var olup olmadığını tartışmaz. Bütün bunları var kabul eder ve onları yöneten ilkeleri, yasaları araştırır. Bu işi yaparken de var olanı parçalara böler ve kendi alanı dışına çıkmaz.
Bilim, doğrudan gözleme konu olamayan, hatta gözleme tümüyle kapalı olan bazı soyut nesneleri bile var kabul eder. Örneğin uzun yıllar atom, maddeyi oluşturan en küçük parçacık sanılmıştır. Sonraları atomun da bir iç yapısı olduğu, çekirdek denilen yoğun bir kısmının ve onun etrafında elektronlarının bulunduğu anlaşılmış, giderek maddenin en küçük yapı taşı olarak nötrino ve kuarklara kadar inilmiştir. Bu unsurlar gözle görülemeyen, dolayısıyla doğrudan algılanamayan unsurlardır. Bilime göre varlık, insan zihninin dışında, maddi olarak var olan bir şeydir. O, gözlemlenebilir ve deney yoluyla bilinebilir.
Bilim, varlığı araştırırken indirgemeci ve seçicidir. Her bilim, varlığın kendi konusuyla ilgili olan boyutuyla ilgilenir. Varlık, nedensellik ilkesinin geçerli olduğu bir alandır. Doğada her olayın bir nedeni vardır ve aynı neden, aynı koşullar altında aynı sonucu meydana getirir. Bilime göre varlığın bilgisini elde etmek için akıl yanında deneysel yönteme ihtiyacımız vardır.
Felsefe açısından varlık: Bilimlerden her biri, varlığın bir parçasıyla uğraşır ve onun var olup olmadığını, varsa ne olduğunu sormaz. Oysa felsefe genel olarak varlık kavramıyla ilgilenir. Onu bütüncü bir bakış açısıyla ele alır ve ‘varlık var mıdır?’ sorusuyla işe başlar. Bilim gibi varlığı doğal olarak var kabul etmez. Felsefe, ‘varlık var mıdır?’ sorusundan sonra ‘varlık hangi cinstendir?’ sorusunu sorar. Varlığı akıl yoluyla çözümlemeye çalışır. Bilim gibi deneysel yöntemlerden yararlanmaz.
yeni_microsoft_office_word_belgesi.docx | |
File Size: | 12 kb |
File Type: | docx |