Varlık felsefesinin temel sorusu ‘varlık var mıdır?’ sorusudur. Ancak varlığın var olup olmadığını belirledikten sonra insanla onu çevreleyen dünya hakkındaki ilişki kavranabilir ve var olanla ilgili başka sorular yanıtlanabilir.
Varlık sorunu felsefeyle başlar. Felsefe ilk dönemlerde ‘varlık var mıdır?’ sorusu sorulmamıştır. Bu aşamada insanlar, duyularına dayanarak varlığın var olduğunu kabul etmişlerdir. Bu nedenle de ilk filozoflar var olanın ne olduğunu araştırmışlardır. Örneğin felsefe tarihinin ilk düşünürü sayılan Thales, varlığın ana maddesinin su olduğunu söylemiştir. Anaximandros, varlığın sınırsız ve sonsuz bir maddeden meydana geldiğini ve yine ona döndüğünü savunmuştur. Bu ilk düşünürlere göre, dünyanın varlığı doğal bir sorundur ve önemsenmesi gerekmez. Onun var olduğunu çocuklar bile bilir. Bu şekilde dile getirilen ilk dönem bakış açısı naiv realizmdir.
İnsan zihninden bağımsız bir gerçekliğin var olduğunu savunan görüş realizm adını alır. Realizm, dış dünyadaki her şeyin insan zihninden bağımsız olarak var olduğunu savunur. Bu görüşün karşıtı olan görüş idealizmdir. İdealizm, varlıkların yalnızca insan zihninde var olduğunu, zihin dışında var olmayacağını ileri sürer. Böylece varlık felsefesinin ikinci önemli sorusu ‘varlığın mahiyeti nedir?’ sorusu gündeme gelir. Filozoflar, bu soruya oluş, idea, madde, ruh, hem ruh hem madde ya da fenomen gibi yanıtlar vermişlerdir.
Varlık felsefesinin bir başka sorusu ‘varlık değişken midir?’ sorusudur. Bazı düşünürlere göre varlık her an değişir. Dolayısıyla bilgisini edinmekte mümkün değildir. Bazı düşünürler ise onun durağan olduğunu, değişmenin yalnızca görünüş olduğunu ileri sürmüşlerdir.
Varlık felsefesinde ‘varlık bir midir, yoksa çok mudur?’ sorusuna da yanıt aramıştır. Kimi düşünürler varlığın bir ve görünüşteki çokluğun aldatıcı olduğunu kimileriyse varlığın sonsuz çoklukta olduğunu savunmuşlardır.
‘ Evrende düzen var mıdır?’, ‘evrende özgürlük var mıdır?’, ‘evren sonlu mu yoksa sonsuz mudur?’ gibi sorulara da varlık felsefesinde yanıt aranmıştır. Bazı düşünürlere göre evrende bir düzen vardır. Gördüğümüz varlıklar bir iç düzenle birbirine bağlanmıştır. Kimi düşünürlere göre ise evrende düzen yoktur, dünyasındaki oluşa rastlantılar egemendir. Bu düşünme biçimi, evrende özgürlüğün de bulunduğu fikrini beraberinde getirmiştir. Burada özgürlük irade özgürlüğüdür.
Varlık sorunu felsefeyle başlar. Felsefe ilk dönemlerde ‘varlık var mıdır?’ sorusu sorulmamıştır. Bu aşamada insanlar, duyularına dayanarak varlığın var olduğunu kabul etmişlerdir. Bu nedenle de ilk filozoflar var olanın ne olduğunu araştırmışlardır. Örneğin felsefe tarihinin ilk düşünürü sayılan Thales, varlığın ana maddesinin su olduğunu söylemiştir. Anaximandros, varlığın sınırsız ve sonsuz bir maddeden meydana geldiğini ve yine ona döndüğünü savunmuştur. Bu ilk düşünürlere göre, dünyanın varlığı doğal bir sorundur ve önemsenmesi gerekmez. Onun var olduğunu çocuklar bile bilir. Bu şekilde dile getirilen ilk dönem bakış açısı naiv realizmdir.
İnsan zihninden bağımsız bir gerçekliğin var olduğunu savunan görüş realizm adını alır. Realizm, dış dünyadaki her şeyin insan zihninden bağımsız olarak var olduğunu savunur. Bu görüşün karşıtı olan görüş idealizmdir. İdealizm, varlıkların yalnızca insan zihninde var olduğunu, zihin dışında var olmayacağını ileri sürer. Böylece varlık felsefesinin ikinci önemli sorusu ‘varlığın mahiyeti nedir?’ sorusu gündeme gelir. Filozoflar, bu soruya oluş, idea, madde, ruh, hem ruh hem madde ya da fenomen gibi yanıtlar vermişlerdir.
Varlık felsefesinin bir başka sorusu ‘varlık değişken midir?’ sorusudur. Bazı düşünürlere göre varlık her an değişir. Dolayısıyla bilgisini edinmekte mümkün değildir. Bazı düşünürler ise onun durağan olduğunu, değişmenin yalnızca görünüş olduğunu ileri sürmüşlerdir.
Varlık felsefesinde ‘varlık bir midir, yoksa çok mudur?’ sorusuna da yanıt aramıştır. Kimi düşünürler varlığın bir ve görünüşteki çokluğun aldatıcı olduğunu kimileriyse varlığın sonsuz çoklukta olduğunu savunmuşlardır.
‘ Evrende düzen var mıdır?’, ‘evrende özgürlük var mıdır?’, ‘evren sonlu mu yoksa sonsuz mudur?’ gibi sorulara da varlık felsefesinde yanıt aranmıştır. Bazı düşünürlere göre evrende bir düzen vardır. Gördüğümüz varlıklar bir iç düzenle birbirine bağlanmıştır. Kimi düşünürlere göre ise evrende düzen yoktur, dünyasındaki oluşa rastlantılar egemendir. Bu düşünme biçimi, evrende özgürlüğün de bulunduğu fikrini beraberinde getirmiştir. Burada özgürlük irade özgürlüğüdür.
yeni_microsoft_office_word_belgesi.docx | |
File Size: | 12 kb |
File Type: | docx |